Muharrem İnce: CHP’de tüzük değişirse neden dönmüyor?
Vatan Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP’deki değişim tartışmalarını değerlendirerek, tüzük değişiklikleri yapıldıktan sonra eski partisine dönebileceğini belirtti. T24 yazarı Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtlayan İnce, “‘Ülkede ne olursa olsun benim için en iyisi olur’ sorusunun cevabını değil, ‘Ülke için en iyisi nedir?’ sorusunun cevabını arayacağız” dedi.
Cansu Çamlıbel’in Muharrem İnce ile röportajı “Muharrem İnce: CHP’de tüzük değişikliği olursa aslında Vatan Partisi’ne benzeyecek, neden geri dönülmesin?” Röportajının ilgili kısmı şöyle:
” Tüzük değişikliğinin olduğu, üyelerin karar alma süreçlerinde etkili olduğu bir CHP senaryosu sizin için ‘CHP’ye dönüş senaryosu’ olabilir mi?
Ülke siyasetini CHP içindeki çatışmalarla sınırlandırırsak bir yere varamayız. ‘Ülkemiz için ne yapmalı?’ Sorunun cevabını iyi niyetli herkesle bulmaya çalışacağız. ‘Ülkede ne olursa olsun benim için en iyisi olur mu?’ değil, ‘Ülke için en iyisi nedir?’ sorusunun cevabını arayacağız. Bu arayışın sonunda siyasetten çekilmem gerektiğini görürsem, çekerim, aklıma gelen diğer fedakarlıkları yapmaktan da çekinmem.
Eğer CHP’de bahsettiğiniz gibi bir değişiklik olursa dönebilirsiniz….
Neden? O zamanlar zaten Vatan Partisi’nin benzeriydi. Neden oradan ayrılmalıyım?
Böyle bir durumda sizinle yola çıkan Vatan Partisi’ndeki arkadaşlarınız da CHP’ye katılır mı?
Vatan Partisi ülkenin en demokratik partisidir. Her türlü kararı üyelerine sorar ve kararlarını komiteler verir. Türkiye’de gazeteci olduğunuz için sorunuzu garip bulmuyorum çünkü herkes gibi siz de parti başkanlarının her türlü kararı partileri adına almasını doğal buluyorsunuz. CHP’de gerçek bir dönüşüm olursa CHP Vatan Partisi olur. Üyeler Genel Lideri seçer, üyeler başkan adayını seçerler. Partide demokrasi var. Neden gelmesinler? O zaman yeni bir parti kurmaya gerek yok.
Hazır varsayımlardan ve senaryolardan bahsederken, değişim senaryosuna CHP içindeki liderlik tartışmasını da ekleyelim ve sonra sorumu sorayım. Siz sadece İmamoğlu’nu üstü kapalı eleştirdiniz ama diyelim ki CHP sizin bahsettiğiniz türden köklü bir değişime uğradı. Perde arkasında konuşulan Ekrem İmamoğlu-Özgür Özel formülü üzerinde çalışıldı. Böyle bir lider ekiple çalışır mıydınız?
2014 yılında grup başkanvekilliği yaptığım dönemde CHP genel başkanlığına aday olmuştum. Aday olmadan önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun makamına giderek istifa mektubumu yazdım. Siyaset böyle yapılır. Siyasetin kuralları vardır. Söyledim; ‘Ben sizin grup başkan yardımcınızım, size görev için teşekkür ediyorum, bu görevden istifa ediyorum, kongrede size karşı aday olacağım, lütfen beni affedin.’ Dışarı çıkıp imza topladım. 117 imza ve 417 oy aldım. İnsanlar korkudan imza atamadı ama sandıkta oy kullandı. Sonra kürsüye çıktım ve ‘Bir saat önce rakibindim, şimdi sen benim başkanımsın, bana emir ver’ dedim. Siyaset böyle yapılır. Ben siyaseti böyle yapıyorum. Yani cesurca, yiğitçe.” (HABER MERKEZİ)