Depremin ardından günler sonra Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören hastaların ölüme terk edildiği iddiaları gündeme geldi.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı UMKE ekipleriyle bölgeye giden M.Ş.’nin köşesine anlattığını Halk TV yazarı İsmail Saymaz aldı.
Saymaz, TOKİ’nin yaptırdığı ve 2016’da hizmete giren hastanenin ağır hasar görmesi nedeniyle deprem sonrası acil serviste yatan hastalara müdahale edilemediğini belirtti. alıntı:
“İstanbul’da bir devlet hastanesinde sağlık teknikeri olan M.Ş., depremin ilk günü Sağlık Bakanlığı UMKE ekiplerine katılarak Hatay’a gittiğini söylüyor.
Saat 19 sularında hastane avlusuna çadır kurduklarını ve saat 24 sularında tıbbi malzemelerinin bittiğini anlatıyor.
M.S anlatıyor:
UMKE koordinatörüne ‘Malzememiz bitti. 112 yağmur gibi hasta getiriyor, sabah çıkamayacağız, ne yapalım?’ Söyledim. “Onu idareli kullan,” dedi. Yönetilen hangi maddi olmayanları kullanacağız? ‘Bana bir gönüllü verin, hastaneye gideyim’ dedim. ‘Asamımı riske atamam’ dedi.
HANIM. cesaret gösteren iki sağlık görevlisi ile acil servise girdi.
İçeride dehşete kapılmıştı.
M.Ş.: ‘Acil servise girdik, hasta dolu. Gittiler. Soğuktan ölenler… Yaralılar var. Bacakları kırık-kesik… diye sordum. ‘Gittiler’ dediler. Soğuktan ölenleri çıkardık. Hayatta kalanları ikişer ikişer sedyelere atıp o fırtınada alıp götürdük. Erkekler hipotermiye girmişti (vücut ısısını düşürüyordu).’
Yoğun bakımda ve yenidoğanda görüntü içler acısı
MS ve arkadaşları, yaralıları çadırlarda bıraktıktan sonra tekrar hastaneye girerek katları dolaşmaya başladı. Hem ilaçları topluyor hem de buldukları yaralıları indiriyorlardı.
M.Ş.: ‘Ben girdikçe olayın muhteşemliği artıyor. Yenidoğan ünitesinde hepsi soğuktan ölmüş olan kuluçkaya yatırılmış çocuklar vardı. Ağır bakımdaki entübe hastalar hayatını kaybetmişti. Jeneratör çalışmadığı ve oksijende elektrik desteği olmadığı için hastalar hayatını kaybetti. (O ölmüştü). Üç arkadaş beşinci kata kadar malzeme topluyor ve tarla çadırına kaldırıyorlardı. Hastaları acil servis kapısına kadar taşır, sedyeye alırdık. O gece 70 canlı hastayı çıkardık.’
Yangın merdiveni yıkıldığı için beşinci kattan yukarı çıkamadığını belirten MS, ‘Her birimde bir eski sevgili vardı’ diyor.
MS, ikinci ve üçüncü günlerde de hastalarını hastaneden çıkarmaya devam ettiklerini iddia ediyor. ‘Korktuk. Bunu kelimelerle anlatamazsınız’ diyor.
yatakta bir çocuk
HANIM. hastanede çekilmiş bir görüntü kaydını delil olarak gösteriyor. Olay yerinde yoğun bakımda olan ve cihaza bağlı bir çocuk ölü yatıyor. Çocuğun jeneratörlerin çalışmaması ve elektriğin kesilmesi nedeniyle hayatını kaybettiği anlaşıldı.
MS bizzat Depremin çektiği ikinci görüntü, depremin ilk günü ile ilgili. Bu görüntüde acil servis kapısında yan yana dizilmiş cesetler görülüyor. Battaniye ve örtülere sarılan cesetlerin yağmura bırakıldığı anlaşıldı.
Ölenlerin anısını onurlandırmak ve yakınlarını incitmemek için bu sahneleri yayınlamama kararı aldık.
Görüntüde, M.Ş. Arkadaşıyla arasında şu diyalog geçer:
– Evlat, bunları ne zaman almaya gelecekler?
-(anlayamıyorum)
– İçeride hastalar var çünkü daha çok var. sekiz dokuz çıkardım.
-Tek başına mı girdin?
-Tek başıma girdim.
HANIM. cesetlerin acil serviste hayatını kaybeden hastalara ait olduğunu iddia ediyor. ‘Depremde getirilenler bunlar değil. Hastalara sordum, ‘Bunlar başka bir yerden mi geldi? ‘Hayır’ dediler, diyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, cesetlerin yakınlardaki depremde hayatını kaybedenlerle ilgili olabileceğini ve yaralı olarak hastanede bırakılmış olabileceğini iddia ediyor. Yetkililer, hastanede kaç hastanın öldüğü ve dışarıdan kaç kişinin getirildiği konusunda kesin bir sayıya sahip olmadıklarını belirtiyor.” (HABER MERKEZİ)
